Bugün bir çok kadın ve kadın LGBTİ+ örgütü Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum rektörlük döneminde hedef haline getirilen ve çeşitli bahanelerle işten atılan CİTÖK- Cinsel Tacizi Önleme Ofis Koordinatörü #CemreBaytokİşeİadeEdilsin diyerek açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada, “Boğaziçi Üniversitesi’nde Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu’nun (CİTÖK) deneyimleri sonucu kurulan CİTÖK Ofisi kayyum yönetim 2021’de iş başına gelene kadar beş yıl boyunca çalışmalarını sürdürdü.
Bu ofis, üniversite içerisinde cinsel taciz, saldırı, ayrımcı davranış, flört şiddeti gibi konularda danışmanlık yaptı, başvuranları ilgili ve gerekli mekanizmalara yönlendirdi, kampüste cinsel tacizi vd. önleme faaliyetleri yürüttü, öğrencilerle birlikte etkinlikler düzenledi. Bu yolla üniversitenin içinde ve dışında birbirinden beslenerek yükselen erkek şiddetine, cinsiyetçiliğe karşı mücadelenin önemli mekanizmalarından ve kazanımlarından, İstanbul Sözleşmesi’nin hayata geçtiği alanlardan biri haline geldi” denildi.
Yapılan açıklamada, “Feminizm, şiddet ve ayrımcılığın toplumsal arka planını açıklar, mücadelenin ancak bu perspektifle, yani eşitsizlikleri görünür kılarak sürdürülebileceğinde ısrar eder. Taciz ve şiddet vakaları karşısında sessiz kalmamak, ilgili mekanizmaların olduğunu ve çalıştığını bilmek ve bunlara başvurabilmek, bu fiillerin önlenmesi için en temel adımlardan biri. Dolayısıyla, Türkiye’de ve dünyada yıllardır süren erkek şiddetine karşı feminist mücadelenin kurumsal karşılıklarından bir tanesi de üniversitelerdeki bu birimler” denildi.
“Susmuyoruz”
Açıklamada, “CİTÖK ve ofis koordinatörü Cemre Baytok, hem başka üniversitelerde hem de farklı kurumlarda benzer mekanizmaların kurulmasına ön ayak olmasıyla ve bu alanda tartışmaların ve kurumsallaşmanın ilerlemesine sunduğu katkıyla erkek şiddetiyle mücadelede bizler için vazgeçilmez. Hal bu iken, Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan yönetimin, BÜLGBTİ+ kulübünü kapatmasının ardından CİTÖK Ofis koordinatörünü ücretsiz izne çıkarması, feminist diyerek hedef alması ve sonra da “bu göreve ilişkin tam zamanlı bir istihdama ihtiyaç bulunmaması nedeniyle hizmetine ihtiyaç kalmamış olup kendisine başkaca bir pozisyon da bulunamadığı” bahanesiyle işten çıkarılması kabul edilemez.Her gün cinsel şiddete maruz kaldığımız, her gün şiddet tehdidiyle yaşadığımız bu koşullarda tacizle mücadelenin “gereksiz” addedilmesine, ikincilleştirilmesine elbette şaşırmıyoruz.Sonuçta her gün yeni bir kadın cinayeti işlenirken şiddete engel olmak yerine İstanbul Sözleşmesi’nden çekilenlerin yönettiği bir ülkede yaşıyoruz. Cemre Baytok işine iade edilene, CİTÖK Ofisi yeniden aktif ve bağımsız işleyene, tüm üniversitelerde cinsel tacize karşı mücadele birimleri kurulana kadar susmuyoruz!
